Pages

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Aldatıldığını nasıl anlarsın ?

   Öncelikle bu yazıyı okuyorsanız ve şüpheleriniz varsa üzgünüm, bunu bilmenizi isterim. Yani sitemde bir sürü güzel şey varken bu kısımdaysanız üzgünüm. Çevremde özellikle evli kadınlardan o kadar çoğu aldatılıyor ki bazıları bu durumun farkında bazıları değil. Farkında olanlarla konuşup dertleşiyorum. Farkında olmayanlaraysa  asla bir şey söylemem, söylemem durumunda sonuçları ön görebiliyorum. Bekar kızlar için de durum son derece kötü çünkü; aldatılma aldatılmadır ama evli olup da sevdiğin erkeğe herşeyini verip, mutlu bir yuvan olduğunu çocuklarıyla mutlu bir aile olduğunu sanarken kocanın seni aldatması da ayrı bir üzüntüdür. Burada aldatılan kadınlardan edindiğim tecrübelerden, kendimden, ve özellikle erkeklerden edindiğim tecrübelerden bahsedeceğim. Her erkek en zekisinden en moronuna kadar aldatabilir. Bazıları çok iyi saklar bazıları gözünüze gözünüze sokar, bazen en zekiler en aptalca şekilde yakalanır. Bazen de en saftirikleri yıllarca işlerini büyük bir gizlilikle yürütür. Ne kadar iyi saklamaya çalışsalar da kadınların kendine has hisleri mutlaka onlara bir şeyler söyler. Konu aldatıldığını anladığında en son yapacağınız şey kendinizi suçlamak ya da ''acaba'' adında ki o saçma soruyu sormaktır. Aklıma gelen aldatılma durumlarını bir bir sıralaycam, belki birçoğu belki hiçbiri sizinkine uymuyordur. Dediğim gibi aldatıldığınızı anlamak biraz hislerinize biraz da tekniğe kalmıştır.  Sonuçta aynı yatakta görmediğiniz sürece hatta görseniz bile bir erkek sonsuza kadar inkar eder. Kafasını toprağa gömen deve kuşu gibilerdir. Kimsenin sizi aptal yerine koymasına izin veremezsiniz, bu kişi sizin kocanız, çocuklarınızın babası olsa bile,mutlaka yapacak şeyleriniz sizin de vardır. Ama önce aldatıldığınızdan büyük oranda emin olmanız gerekir.






Başlıyoruz;

Eğer eve geldiğinde telefonu hep kapalı oluyorsa, bu çok sıkıcı ve sıradan bir numaradır. Hala yapan erkekler var. Rahatsız edilmek istemediklerinden bahsederler, şimdi biri arar canımı sıkar derler. Bu erkekler sabıkası en kalabalık olanlardır. Bu tipler bazı kadınların arayamasından endişe ederler. Düşünsenize bazı erkekler karılarını ya da sevgilelerini aldatsa bile teli evde kapamazlar, bilirler ki aldattıkları kişiler onları aramaz. Ama bu kapatanlar belki birilerini kendine aşık etmiş olabilirler. Onların yerli yersiz aramasından korkarlar ya da başka bir sürü durumdan da korkuyor olabilirler. Kontorollü değillerdir.

Saçınız hakkında ya da vücudunuzda herhangi bir yer ile ilgili eleştiri yapıyorlarsa; buna şaka da dahil şaka yollu sizi eleştiriyorlarsa, ya da bunu ciddi ciddi sizi rencide edecek şekilde yapıyor olabilirler. Bu erkekler de sizi aldatmıyorlarsa bile potansiyel aldatıcılardır. :) Sağda solda hoş kızları görüp, akılları başlarından gidiyordur. Size de bu şekilde yansıtıyorlardır.

Aniden size hediye alıyorsa ya da çok iyi davranıyorlarsa; insanların doğaları basittir. On yaşında annesinin halısına kola döken çocuk nasıl şirinlik yapıyorsa mantıkları aynıdır. Bunu kendi vicdanları için yaparlar. Bir arkadaşım var, koca her hediye verdiğinde aldatıldığından neredeyse emin. Tabiiki her hediye alan erkek karısını aldatmıyordur. Bunu siz anlarsınız, hediyeyi verişinden, hediye almadan önceki halinden, neler yaşandığından bunları tahmin edersiniz.

İş için ya da başka ciddi sebeplerden ötürü şehir dışına gidiyorsa; bunu yapan erkeklerde var. ev geldiklerinde dikkatli olun, konuşurken gözlerinin içine bakın. Burası önemli aldattığından ciddi şüpheniz varsa, içinizden ona taktığınız bir lakap vardır. Onu söyleyerek, aldattığını biliyorum deyin ve gözlerinin içine bakın. Düşünün yani, sakın söylemeyin. :) Gözleri her şeyi söyler.

Rutine dışına çıkıyorsa; bu her alanı kapsar. Sex hayatınızdan yemek yemeğe, hemen her şeyi kapsar. Bir erkek alışkanlıklarını değiştirmeyi sevmez. Eğer her zaman yaptığınız bir şeyi yapmıyorsa bahaneleri varsa ya da daha sonra yaparız diyorsa, altında bir şey olabilir. Dediğim gibi değişiklikleri sevmeyen bir erkeği bu değişimleri yapmaya zorlayan nedenler olabilir. Ve umarım burnunuz iyi koku alıyordur.












8 Mayıs 2014 Perşembe

Genç Görünmenin 10 yolu

New Beauty

          Bu dergiyle tanışmam bundan uzun uzun yıllar öncesine dayanmıyor, bir kaş sene öncesinde tanıştık. :) Ay çok gıcık bir giriş oldu ama delete edemiycem devam edicem, su yolunu bulur HA HA. Bu dergiyle ilk sayısını bir süper market'te boş boş dergilere bakarken tanıştım. Aaa dedim, gene bir moda dergisi çıkmış. Büyük bakım gurusu olarak, sayfalarını inceledim. İnceledikçe aslında bakım değil, genel olarak kişisel bakım ve tıbbi müdahaleleri ve en son medikal estetik uygulamaları, plastik cerrahi yöntemlerini okuyucularıyla buluşturan bir dergi olduğunu fark ettim. Hydropeptide ürünü de vardı o sayısında çok iyi hatırlıyorum, bu marka amerikanın ciddi markalarındandır. Öyle herkesçe bilinen bir marka değildir. Bu markayı görünce bu dergide farklı bir şeyler olduğunu anladım.Onun dışında yeni çıkan molekülleri, ürünleri de yazmaları çok hoştur. Benim gibi makyajdan çok bakımın her türlüsüyle ilgileniyosanız kesinlikle okumanız gereken bir dergidir. Ben her sezon alırım. Aylık değil sezonluk bir dergi. Artıları; bütün olarak bakım rutinine yaklaşmasıdır. Örnek olarak; diş estetiğinden, alınan destek tabletlerine(vitamin, mineral v.b) , organik sulardan, yeni cerrahi uygulamalara kadar uzman doktor görüşleride sıralanabilir. Amerikan menşeyle bir dergi. Bir de her bir kaç sezonda bir en sondaki saç ürünlerini tekrar tekrar vermeseler daha iyi olur. Respect New Beauty !!


7 Mayıs 2014 Çarşamba

juno astrology


             Bir kaç ay evvel, burcumda bir dalgalanma hissettim. :) Daha doğrusu, o dalgalanmayı yıllardan hissediyorum ama bir bakayım dedim. Yerli ve çoğunluğu amerikalı ve kanadalı olan astrologların sitelerine bakmaya başladım. Hatta bazılarıyla mesajlaştım. Benim en sevdiğim özelliklerimden biri bir şeyle ilgileniyosam onu derinlemesine araştırırım. Hatta yarı profesyonel olurum diyebilirim. Burnumu yaptırırken o kadar araştırmıştım ve okumuştum ki neredeyse kendi ameliyatımı kendim yapıcaktım. Uzun lafın kısası, biricik ülkemde bu konuda çok yetenekli insanlar olduğuna eminim fakat; benim dikkatimi juno çekti. Bu hanimefendi, oğlak kadını büyük ihtimalle yıllarca başka meslekle uğraştı. Diğer yandan da astorolojiye merak saldı ve son derece başarı. Bende bir oğlağım ve bir çok işi en iyi yapmanın ne demek olduğunu bilirim. HI HI :) Eğer astorolojiyle ilgileniyosanız, bu siteye bakmanızı tavsiye ederim. Kişiliği ve içtenliği, espiri anlayışıda hoş bir hanıma benziyor. junoastrology.com'dan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

2 Broke Girls

   
         
    Önceden daha detaylı daha karmaşık ve ciddi prodüksiyonlu diziler seyrederdim. Kimi kandırıyorum beğendiğim adamların olduğu dizileri :) seyrederdim. Şimdi, daha çok kendimi bulduğum dizileri seyrediyorum. Two Broke Girl,s bu aralar favorim ve  bütün sezonlarını izledim. Caroline ve Max son derece eğlenceli, ve rol açısından ne yaptıklarını bilen kızlar, onları izlemek eğlenceli. Hayallerinin peşinden koşmaları, one dollar'dan alışveriş yapmaları ki burada bu tahta kale'ye tekabül ediyor. Çok eğlenceli. Bu aralar tek seyrettiğim dizi Two Broke Girls, beni gülümsetmeyi  başarıyor bu halimde bile.. 


6 Mayıs 2014 Salı

FDA Aşkına

şaç beyazlaması



                                                                                             
            
                                                                                                                                                                   
                                                                                                                                                                                                             Bu tarif, hemen hemen her tarifini denediğim Şems Aslan Hanıma aittir. Özellikle pirinç unu ve papatyalı bir tarifi vardı. İlk onu denemiştim. Sonuç bir harikaydı, gözenekler neredeyse kayboluyor ve cilt pırıl pırıl oluyordu. Bu tarifte, saç beyazlamasını yavaşlattığı ve bir kaç ayda yeni saç oluşumunu tetiklediği için dikkatimi çekti ve yapmaya karar verdim. Kalanşo ana vatanı madagaskar olan yüzlerce çeşiti olan bir süs bitkisidir. Kendine has karakteristik bir kokusu ve etli yaprakları var. Bir kaç yaprağı havanda dövüp, küçük küçük doğranmış incirleri suda yarım saat bekletiyorum. Sonra ellerimle inciri iyice sıkıp suyla tamamen bütünleşmesini sağlayıp, dövdüğüm kalanşoyla karıştırıyorum. Damlalık yardımıyla saç diplerime sürüyorum. Bir saat bekletip yıkıyorum. İlerleyen dönemde etkisini yazarım. Ama karışım çok dikkat çekici bir denemek istedim. Ben neleri denemedim ki. Saç foliküllerini uyardığını söylüyor, bu mümkün olabilir, hem kalanşo hem de kuru incir güçlü phyto'lar.. Yalnız burada garip bir durum fark ettim. Şems Aslan bu uygulamayı hafta bir ya da ayda bir yapın dedi. Burada yanlış söyledi. Ayda bir defa uygulamakla sonuç verse bile bu yıllar alır ama kendisi üç ayda küçük küçük saçların çıktığını ve beyazlamanın durduğunu söyledi. Haftada en az üç gün kullanılması gerekiyor. Ben öyle yapıyorum, yazmaya devam ederim.

NOT; Kalanchoe'nin içindekilere bakarsak ki bu çok şaşırtıcı, yapraklarında; P-coumaric, ferulic, syringic, caffeic and p-hdroxybenzoic acids, quercetin ve kaempferol (Rastogi & Mehrotra, 1993), ayrıca  fumaric acid, lipids, phenolic substances, cytotoxic bufadienolide orthoacetate buna da ilaveten n-alkane, n-alkanol, β-amyrin ve sitosterol, (Asolkar et al., 1992). İnanılır gibi değil, inciri bu kadar araştırmadım ama o mübarekte daha neler vardır. Millet bir minoxidil, rogaine diye tutturmuş. FDA şunu onayladı bunu onayladı. Başka birşey bilmiyolar bu arada fda ile ilgili bir yazı da yazıcam :)




otacı 10 bitki özlü şampuan ve şaç kremi

     Bir diğer yerli malı yurdumun malı herkes onu kullanmalı ürünüyle daha karşınızdayım. Bu şampun ve krem ikilisini bir ay önce aldım. Sert köpürtücüler olmayan nispeten SLS li şampuanlara göre az köpüren ama doğalımsı, saçı ağırlaştırmayan, hafif ve doğal ürün arıyosanız tam size göre. İçeriğinde on bitki özlü olduğu yazıyor. Yazmakla da kalmıyor on bitkiyi içine koymuşlar :) Bu bitkiler; defne, sığla, adaçayı, nane, melissa gibi özellikle saç sorunlarıyla baş eden şifalı bitkiler. Saç kremi şampuanına göre daha iyi olabilir. Ben saç kremini daha çok beğendim. Durunmasının kolay olması ve ağırlaştırmamasını sevdik. Fiyatları 400 ml 14.50 tl. kokusu  doğal, rengi de yeşil :) yeşil gibi kokuyo da diyebiliriz.

 

Avon vs Oriflame

      Elimde Avonun yeni çıkan cocoa butter el kremi ve Oriflame in feet up ayak kremi var. Avon her zaman Oriflameden daha iyi olmuştur. Bu nu herkes bilir, bunları iki ürünlerini kullanıp da laf olsun diye asla yazmam sıkı takipçilerim bilir. :) Avon'un Anew serisi gerçekten harikadır ve bir çok ödül almıştır. Zaten bildiğim kadarıyla, kozmetik pazarında ilk beşte olmaları gerekiyor. Oriflame'nin biraz daha ateşlenmeye ihtiyacı var gibimegeliyor. Oriflame'in ayak kremi de son derece iyi gliserin, zencefil, mandalinalı olan var bende ikisini de tavsiye ederim. Bu arada oriflame'nin ayak kremi Avonun el kreminden daha iyi. Bunu da söylemem gerek. Avon, bu serisinde bolca yoğun nemlendirici bitki ve meyvelerin yağını kullanmış. Kakao, avakado, zeytin yağı gibi ama bende doğallıktan çok uzak bir izlenim bıraktı. Hani mutfakta unutulmuş, bozulmaya yüz tutmuş malzemelerden yemek yapmaya çalışılmış gibi, tesbihte hata olmaz :)))


The Body Shop Moringa Beautifying Oil

the body shop'un bütün body butterlarını kullanış biri olarak hatta, the body shop'un a dan z ye bütün ürünlerini kullandım. Dokuz ay kadar orda çalıştım, her gün deli gibi sürerdim. Ah kolej yıllarım... :)) Moringa yağını yazayım dedim. Çok nadir kullanırım, bu kuru yağlar deyince herkes gibi benimde aklıma Nuxe'nin çok amaçlı yağı geliyor. Bu yağda tıpkı onun gibi saça, vücuda, ve yüze kullanılabiliyor. Kokusu kimene göre harika floral, kimine göre bayıcı olabilir. Ben, harikamsı diyenlerdenim. Gerçi beni deli etmediği sürece kokuları asla önemsemem önemli olan sonuçtur.  Bu ürün şu an yüzümde, öyle yoğun bir yağ değil, içinde soğuk pres yöntemiyle üretilmiş, moringa, fındık, marula gibi e vitamini açısından zengin bitkiler var. Ben denemenizi tavsiye ederim, diyemiycem siz gene nuxe tan şaşmayın, üzgünüm loreal group, çok amaçlı yağ yapmış olmak için yapmışlar bence. Öyle vayy denecek bir etki göremediğim için bu yazıyı bu şekilde bitirdim. Body Butter'ları ve duş jelleri OK!! Bir de kapak kısmı, tam bir felaket, en son Liptondan bana ipad çıkmadığında bu kadar hayal kırıklığına uğramıştım. İki damla yüzüme sürmeye çalışırken bütün ellerimi nemlendirdim. Ben ki düzgün bir şekilde süremiyosam, milletin vay haline. Benim de derdime bakın amann :)))))

The Body Shop

5 Mayıs 2014 Pazartesi

iletişim

hakkımda

awe cemre üzümlü şampuan

Şampuanlar her zaman çok önemli bir konu olmuştur. Bay doğruyu bulmaktan bile daha önemli olduğu zamanlar vardır. Kimi çabuk yağlandırır, kimi sönükleştirir, kimi öyle yapar kimi böyle yapar. Geçen hafta fiyatını ucuz bulduğum için 10 tl idi. İki tane aldım. Yoğun oranda siyah üzüm çekirdeği içeriyo ve sert köpürme ajanları da içermiyor, sls gibi doğal olup çok az köpürenlerden de değil. Sonuç ise tüğ gibi hafif, dozunda nemlenmiş saçlar ben beğendim. Kokusu, fiyatı, gramajı (400ml) kesinlikle deneyin derim.

miebelle cosmetic

Migrostan aldığımın temizleyiciler, miebelle cosmetic'ten isviçreli bir markaymış. Biraz araştırdım, araştırma sebebi ise ürünlerin son derece harika olmasıydı. Hani doğal ürün, organik sertifikalı falan diye millet çıldırmış gibi ya, o yüzden. Bu ürünler en katı sertifikalardan birine sahip, içinde organik portakal ve peygamber çiçeği var ve sentetik hiç bir katkısı da yok. Köpürtme ajanları hindistan cevizinden geliyor. Benim kullandığım en iyi serifikalı organik temizleyici ikililerinden biri diyebilirim. Kimin aklına gelir ki migrosta bu kadar iyi kozmetik ürün olacağı ama varmış işte, nemlendiricisi de var onu daha önce kullanmıştım ama bana göre değildi. Ben de anneme verdim. Kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ederim fiyatları ve kaliteleri kesinlikle denenmeyihak ediyor. Toniği nemlendiriciye ya da seruma ne kullanıyosanız ona cildi hazırlıyor. Bir de peelingini almıştım. O da bambu ve yeşil çaylı. I am serisi, sertifikaları da nature.org dan.. bi bakın kızlar ya da her kimseniz :) Kokuları da hafif şekerli ve turunçumsu bu arada. Fiyatları da 10-20 tl bu arada :)




4 Mayıs 2014 Pazar

yüzümdeki dilimler

Bu aralar yüzüme ne bulsam dilimleyip koyuyorum, tabii önce biraz araştırıp, favorilerime gelince kivi, domates ve daima salata..

Ben hepsini incecik bir şekilde dilimliyorum. Yani yüzümden düşmeyecek kadar ince, daha sonra temizlenmiş cildime yapıştırıyorum. Domates kesinlikle, tavsiye edebileceğim sebzelerden, bir çok kozmetik üründe kil ve domatesten bir arada faydalanıldığını zaten biliyorum. Ciddi oradan C vitamini ve likopen içeriyo en ilginç kısmı ise gözenekleri inanılmaz küçültmesi, kivi gene C, E, A vitamini bazı mineraller, ve sitrik asit içeriyo ve enzimatik bir etkisi var. Cilt ışıl ışıl oluyor. Bu dilimler yüzümde kuruyana kadar kalıyor. Eğer cildiniz hassassa kaşınana kadar ya da durabildiği kadar bırakın ve kuruyunca yıkayıp nemlendiricinizi sürün.. Binlerce serumu, kremi, ürünü bilip denemiş biri olarak bu ham bitkilerin etkileri çok şaşırtıcı. Bunları denemelisiniz, bunlara muz da ilave edilebilir..

ekşi sözlük

   
      Bundan çok da uzun olmayan zamanlarda, hayatın bu kadar da hızlı, karmaşık ve anlamsız olmadığı zamanlar yani bir yüz yıl öncesi, insanlar ve birbirleriyle olan ilişkileri hatta doğayla olan ilişkileri bu kadar kokuşmamış, yozlaşmamış, sapıtmamışken kurallar vardı. Yazılı olamayan ama herkesin severek, saygı duyarak uyduğu kurallar. T. Capote'nin dediği gibi en çok kabul olan dularımız için ağlarız; gibi bizde en çok yazılı olan kurallara uymamaya başladık.  Bu duruma her saniye hızlanan teknolojiyi ekledik ve insan doğasıyla teknoloji arasındaki ters orantıyı unutarak hem de
 
 Konun giriş kısmı :) iletişim kuramı gibi bir hal aldı, her ne kadar öyle bir niyetim olmasa da bu şekilde başlamam gerekiyodu. Konu teknolojiyi ve insanları içine aldığı için. Bu aralar garip bir şekilde tv'de arkadaşlarımda ekşi özlükte öyle yazıyo, yok böyle yazıyo diye duyumlarımın artmaya başlamasıyla daha da bir ciddi hal aldı. Evet ekşi sözlüğü bu hafta masaya yatırıyoruz. Bence sedyeye yatırsak daha iyi olur ama neyse... Google a herhangi bir şey yazsanız bu bir pelikan türünden, bir çiçek familyasının tek çenekleri olanlarından da olabilir, ya da yeni yetme ruj sürmeyi bile bilmeyen bir ''pop''çu da olabilir. Hemen hemen her şey'i ekşi sözlük çatısı altında görmeniz mümkün, hatta az da olamayacak derecede sex pozisyonları bilgileri, herkesin sevdiği değer verdiği kişilere hakaret derecesinde eleştiriler de bu listenin sadece bir kısmıdır. Bir bakayım dedim, ve bir süre okudum, bilgilerini, mantığını, popüleritesini sorguladım ki yaklaşık 3 dakikamı aldı bu işlem :) Bununla da yetinmedim, bir kaç entry girip nur topu gibi bir yazarları oldum. Girdiğim entrylerin ne kadar saçma ve manasız olduğunu söylememe gerek bile yok. Neyse, ne yapıyorsak yapalım bunun bizimle, insanlığımızla karakterimizle herşeyden önemlisi dinimizle bir uyumu olmalı. Ekşi Sözlük adı altında birilerine hakaret edemezsin, birinin gülümsemesini, oturuşunu inancını hayata bakışını en seçilip söylenmeyecek şekilde dile getiremezsiniz. Madem sözlük olma gibi bir yaklaşımınız var bu sözlük kısmına kişisel olarak ekşiliğinizi kattınız bunun bile ağırlığı olmalıdır. Sonuçta popüler olmanız hasabiyle :) hasabiyle dedim dikkat edin. Popüler olmanız nedeniyle bir ciddiyet ve belli kurallarınız olmalı. Yazacağınız konuyu bir kaç dakika araştırmıyosanız bile yazmadan önce iki dakika düşünebilirsiniz. Bunları yazıyorum, çünkü insanlar ciddiye alıyor, bilinçli olmayarak. Örneğin; sıradan bir ilacın kullanımını bile ekşi sözlükten okuyan bir çok insan olduğunu biliyorum. Bu ilaçlar arasında anti deprasanlardan tutunda kanser ilaçları bile var.

Bu durumda illa bir şeyler yapmak istiyolarsa ekşiliğin manasıyla sözlük kavramını ayırmalılar, ekşi rakun, ekşi perde, hatta ekşimik bile olabilir ama sözlük olamaz. Zira sözlüğün ciddi bir manası vardır, buradaki yazarların ciddiyeti, ya da sorumluluk duygularının ne kadar geliştiği tartışılırken, sözlükle ilişkilendirmek çok yanlış olur.Yazarlarının kendilerininde farkında olmadıkları bir olmamışlık, ruhsal ve psikolojik olarak zayıflıklarıyla istedikleri her konuda yazıp hakaret edebilecekleri bir siteye insanların ihtiyacı olmadığı bir dünya diliyorum. (güzellik yarışmasında jüri özel ödülü verilirse konuşmamda hazır:) İnsanları yanlış yönlendirmeleri hatta yeni insanlar tanışmak için bile kullanıyo olabilirler (ne üzücü)  Bu sözlüğü ne için kullanıyorlar ??? Sorulması gereken soru budur. Hey !! benimde söyleyecek şeylerim var yupii, tarzı bir yaklaşım ya da başka amaçlar, ne bu kişileri ne de hakkında yazdıkları olay, durum, konsept, vaka ne derseniz deyin, kimseye bir şey kazandırmaz. Bu kısacık yazıyı da kullandığım bir parfüm ya da gece kremi gibi sonlandırmak istiyorum:) Denedim sevmedim .













3 Mayıs 2014 Cumartesi

göz kremi

Elim değmişken bu aralar aldığım 3 tane göz kreminden de bahsedeyim. Halbuki benim de her kes gibi bir çift gözüm var. Ama aç gözlüyüm galiba, neyse konumuz tüketim çılgınlığım değil göz kremlerim. Bunlar, Avene Ystheal, Avon Clinical Eyelift, Good Skin Lab Tri-Aktiline.

Avene, hassas ciltler için geniş ve dermatolojik herkesin bildiği bir markadır. Ben bir kaç ürününü kullanmıştım. Özellikle hydra Optimale diye bir nemlendiricisini kullandığımda herkes cildime birşey mi yaptırdığımı sormuştı. Oldukça iyi bir günlük nemlendiriciydi. Bu göz kremide hassas ciltler için retinolun farklı daha hassas ciltlere uygun hala getirilmiş formunu kullanıyor. Ben sevdim. tavsiye ederim.

Avonun da gene meşhur, amerikada her dergiden ödül almış göz kremi, bu krem iki fazlı biri göz üstü jeli diğeri altı kremi, ama bende jel kapağımı inanılmaz tahriş etti. Ben iki kısmını da sadece kapağımda kullanılıyorum. Önce jell olan tarafı sürüyorum daha sonra krem olan kısmı az bir miktar kullanıyorum. Sonuç fena değil. İçinde, kafein, bazı peptidler, ve bitkisel yağlar var.



Bir de Good Skin Lab'ın Tri Aktiline ürünü var. Bu aslında göz kremi değil, ihtiyaç duyulan noktalara uygulamak için geliştirilmiş, anında kırışık kapatan ve dört hafta sonun da iyi sonuçlar olduğu belirtilen bir üründür. Ben bu ürünü kaz ayaklarımı engellemek için kullanıyorum. Evet sürüldüğü anda pürüzsüzleştirici bir etkisi var. Ve sürüldüğü bölgenin kırışıklarını azaltıyor ve yeni kırışıklara, çizgilere karşı koruyor.........




lee stafford

Geçenlerde bu ingiluz beyefendinin iki ürününü aldım. Saçlarım hafif dalgalıdır, ama ben de hemen hemen her dalgalı saçlı kişi gibi ara sıra düzleştirmek isterim. Bu sebepten düzleştirici şampuanından ve my big healthy  hair isimli saç kremini aldım. Saç kremi eh ! fena değil, ama şampuan saçlarınızı düzleştirmek istiyosanız kesinkez denemelisiniz. Ben her markanın düzleştiren serisini kullandım, her seviyedekileri bunlara kerastese ve schwarzkorpf da dahil ama bu oldukça başarılıydı. Bu şampuanın adı Poker Straight fiyatları da 20, 21 tl gibi ve sadece gratiste satılıyor. İndirimde daha da ucuz tabisi. Bu marka için ürünlerinin kokusu önemli ambalajların üstünde de smell beautiful şeklinde belirtmişler. Bu koku bazıları için ağır gelse de ben sevdim.





Erkek çirkini bey de bu :)