25 Aralık 2014 Perşembe
Tanaka Self Face Massage ( on yıl öncesindeki yüzünüz )
Şimdiiii, size yüzü on yaş gençleştirecek daha sıkı ve tanımlanmış yüz hatlarına sahip olmanızı sağlayacak bir masajdan mahsedicem. Bu masajı geçen sene nette antiaging masaj araması yaparken gördüm. Yukuko Tanaka adında bir japon hanımkızımın bulduğu bir teknik bu. Kızımız dediğime bakmayın altmış yaşından fazla ama sizin de göreceğiniz gibi son derece genç ve sağlıklı görünüyor. Bu masajın en güzel kısmı günde birkaç dakikanızı alması ve sonuçlarının hemen neredeyse ilk seferde görünebilmesidir. Yapmadan önce losyon, yoğun nemlendirici ya da masaj kremi sürmeniz gerekiyor. Videoyu ekliyorum. Sorularınız olursa severek cevaplarım.. Bu arada bu masajı Türkiye'de kimseden duymadım çok şanlısınız :) Harika sonuçlar alacağınıza eminim, sadece birkaç kez deneyin...
23 Aralık 2014 Salı
Rossmann Alterra Ürünleri
Bu meşhur organik takıntısını hepimiz biliyoruz artık, gına da geldi. Neyse bu organik sertifikalarından en meşhurları genelde Almanya Enstitülerinin verdikleridir. Rossmann'nın Alterra serisindeki çoğu üründe de bu sertifika var. Ben meyveli yüz yıkama köpüğü kullanıyorum, ve portakal ve esmer şekerli vücut peelingini ikisinden de memnunum ama vücut peelinginden özellikle memnunum. Bu arada diğer Alterra ürünlerini de denemek niyetindeyim buradan uzun uzun yazmayım belirtmek istediğim çoğu doğal, organik iddiası olan ürünlerden çok daha iyi ve hesaplı bunu belirtmek istiyorum.
Bu da o sertifika
Watson pure beauty geoaqua
Uzakdoğu'da çok meşhurdur, essence'ler hani şu yüzü temizledikten sonra avuç içine dökülüp yüze yedirileren sular. Ben de geçenlerde Watsondaydım, efendime söyleyim :) Bu Pure Beauty ürünlerini gördüm. Kore menşeyli bir marka sanırım watson için üretiliyor. Ben daha önce siyah incili ürününü kullanmıştım çok da ayılıp bayılmadım. Ama bu Geoaqua serisini gördüm; içeriklerine baktım onların meşhur kaynak suları varmış da yüzyıllardır şifasıyla nam salmış da falan filan okudum. sonra yirmi lira olan toniğini alayım dedim. Denemek bizim için hayati önem taşır bilen bilir :) Aldım eve geldim içindekileri araştırdım tabiiki o kaynak suyunu da sonra yüzümü yıkama jelimle temizledim. Pamukla yüze uygulayın diyo bildiğin tonik ben öyle yapmadım avcuma tıpkı o essence'ler gibi döküp yüzüme hafifçe bastırdım. Sonuç, neme doymuş, dinlenmiş şu supple dedikleri olay :) son derece memnun kaldım. Bu şekilde kullanılmasını tavsiye ederim, alın deneyin derim.
19 Aralık 2014 Cuma
Sebamed Dökülme Karşıtı Şampuan
Biliyorum, inanılmaz kocaman bir sektör, bende hemen hemen her ürünü denemişimdir. Minoxidilinden tutun, Bioxinine kadar ama şunu söylemeden geçemem bu şampuan bir ayda dökülmeyi neredeyse sıfırlıyor. İnternnetten 400 ml'sini 24 liraya aldım. Dışarıda 37 lira olması gerekiyor. Saçta iki dakika kalıyor, bu arada kafa deriniz eğer cildiniz benim gibi hassassa omuzlarınız kıpkırmızı oluyor ama sorun değil buna değiyor. Kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ediyorum. Yağlandırmayı geciktirmesi de diğer bir özelliği. Elim değmişken içeriğinden de bahsedeyim; kafein, ginko biloba ve kan dolaşımını arttırıcı bir madde var.
15 Aralık 2014 Pazartesi
Cosmed Tüy Azaltıcı
Cosmed Tüy Azaltıcı Vücut Losyon'u aldım. Bir ay oldu kullanmaya başladım, uzun uzun yazmak istemiyorum. İçeriğinde uluslararası patenleri olan aktifler var ve bildiğiniz gibi Cosmed yerli malı bir marka. Sonuçları, iyiye yakın tavsiye ederim, oldukça iyi bir nemlendirici aynı zamanda. Shea yağının verdiği bir etki olsa gerek. Fiyatı da 29-30 lira gibi bir şey. Sırf yerli dermokozmetikleri desteklemek için bile deneyebilirsiniz kaldı ki çoğu yabancı ve yüksek fiyatlı markalarla aynı içeriğie sahip bir üründür.
Kemal Doğulu Saçları ve Dudakları
Neden bilmiyorum ama bunu yazmak istiyorum. Kemal Doğulu'nun saçları protez. Kimsenin fark ettiğini duymadım :) makyajla falan da gölgelendirme yapıp kamufle ediyor. Buradan bu ufuk açan bilgiyi paylaşmak istedim. İkinci Erol Evgin, dördüncü Selami Şahin vakası :))) Ayrıca dudaklarının da kolejen enjeksiyonla şişirilmiş olduğunu fark etmeliyiz. Bu detaylar gözümüzden kaçmamalı, tilki gibi olmalıyız :)))
14 Aralık 2014 Pazar
Doa Kozmetik'ten Hyaluronik
Son zamanlarda bir hyaluronik asit çılğınlığı aldı yürüdü. Cilt altına enjekte edilmesinden, dudaklara dudaklardan hemen hemen tüm kozmetik dermokozmetik ürünlerin içeriğine girmesine kadar her yerde görebiliyoruz. Bazı büyük kuruluşlar hyaluronik asitin farklı formlarını üretip enjeksiyon şeklinde dermatologlarla buluşturuyolar falan filan :) Konumuz İzmirli Doa Kozmetik'in ürünü olan %2 Hyaluronik Asit Serumu, daha öncede oradan birçok kez alışveriş yapmışımdır. Ara ara da bir şeyler almaya devam edicem. Bu serumu da geçenlerde aldım. Sürüldüğünde anında gerginleştirici hatta yumurta akı süren kızlar bilir gerim gerim gerer yüzü, o şekilde bir gerginlik durumu olabiliyor. Bunun için çok az bir miktarda sürüp üstüne de pullanma olmasın diye nemlendiricimi sürüyorum. Yani bildiğiniz serum muamelesi yapıyorum seruma. Tavsiye eder miyim ? Bu fiyata kesinlikle tavsiye ederim. Mimik çizgilerine, kazayaklarına karşı etkili en azından yerleşmesini engeller buna eminim...
BioNem
Benim nerde görsen al !! Ürünlerim vardır. Bir markette gezinirkene kozmetik reyonlarının orada üç dört liraya el kremi gördüm. Evirdim, çevirdim baktım Biota Lab. ürünü hani şu meşur Bioxin'in üreticisi olan marka, el kremi de vitamin, ayva be erik özleri var yazıyordu. Hemen bir avya çiçeği özü olan bir tane de orkide özü olandan aldım. Eve geldim denedim ve o an nerde görsen al ürünü olduğuna karar verdim. Nerde görürseniz alın, alın, alın... Elleri, direk neme gark etmesinin yanında tazeleyen bir görüntüsü de var. Belkide bu adamların yaptığını en iyi ürün budur.
Gratis Himalaya Ürünleri
Bu Gratis gene bi yerlerden ürünler getirmiş, Bu sefer Hindistan asıllı gerçi markayı, Birleşik Arap Emirliklerinden bir abimiz satın almış. Himalaya markası, doğalım doğalım diye gezinen orta halli bir marka, diş macunuyla şampuanını aldım. Koparak dökülmeye karşı olan şampuandan indirimde iki tane aldım. Şampuan eh bir daha alır mıyım, almam. İçeriğini biraz araştırdım ee kafama her şeyi sürmem doğu şifalı bitkilerinde dökülmeye karşı etkileri bilinen sadece oralarda yetişen bitkiler ama ben memnun kalmadım. Paraben içermiyor bence parabensiz olup olmaması o kadar sorun değil. Tabi olmasa daha iyi ama ne bileyim paraben takıntım yok paraben hakkında tam kesin bilgiler yok belki de o yüzden paraben görünce saçlarım diken diken olmuyo :) Neyse konumuz paraben değil şampuan, beğenmedim. çabuk yağlandırıyor ve dökülmenin hem koparak hem de kırılarak olan türlerinde de bir etkisini görmedim. Tavsiye edemem diş macunu da gene bitkisel içerikli ve ağzınızı sıvı sabunla fırçaladığınızı düşünün içine SLS'yi boca etmişler, köpürüyo da köpürüyo onu da tavsiye edemiycem, tarz değil.. Bu arada en iyi diş macunları hakkında bir yazı yazmayı düşünüyorum. Bu Himalaya olayına çok sıradan yaklaştım farkındayım ama inanın sıradan yaklaşılması gerekiyor. Bana sorarsanız bir deneyin hak verirsiniz bana. Big Kissss
Bio Oil
Geçtiğimiz yaz sonu, Beşiktaş Gratis'ten ne zamandır almak istediğim Bio Oil'i aldım. Her yerde çatlaklar için ne kadar faydalı olduğundan bahsedilip durulmasında ziyade lekeler ve kaz ayakları için de oldukça başarılı olduğunu okudum. Zati sitesinde aldığı miyonlarca ödülü de görebiliyosunuz. Velhasıl kelam, pure cell oil gibi bir şekilde üretildiğinden bahsediyor. İçeriği adında da anlaşılacağı gibi yağlardan ve e vitamininden oluşmakta, benim vücut çatlaklarım yoktur ay selüliyütim bile yok ama :) yanaklarımda gözlerimin altında güneş lekeleri vardır. Bu ürünü onun için aldım daha çok, kokusu hafif, çiçeksi kimse çıkıp da ağır bir kokusu var demesin yalaaannn.. Kullanmaya başladım; sadece geceleri olmak üzere sürdüm. İlk sabah uyandığımda cildimi nasıl aydınlattığını nasıl nemlendirdiğini anlatmamam ( denemiycem zaten :) iki hafta kullandım ve size şu kadar söyleyebilirim. Hani bazı markalar büyük kozmetik markaları Global Antiage ürünleri yaparlar ve en yüksek fiyatlara satarlar ya aynen o etkiyi yaptı. Kutusunda üç ay düzenli kullanmak gerekir yazıyor. Ben üç ay düzenli kullansam kozmetik dolabımdaki bir milyon ürünü çöpe atıp sadece bunu kullanabilirim. Kesinlikle böyle bir etkisi olduğunu söyleyebilirim. Tek dezavantajı karma ya da yağlı bir cildiniz varsa hafif sivilcelenme yapabilir; ama kuru bir cildiniz varsa, kırışıklara, lekelerei kazayaklarına elveda demeniz son derece kolay, denemelisiniz. Kim ne derse desin, denemelisiniz. Benim tecrübem, mucizeye yakın bir ürün..
21 Haziran 2014 Cumartesi
Nivea Creme Mucizesi
Hani bazı şeyler vardır, hep gözümüzün önünde olduğu için bir anlamı olmaz, zaten var ama yoktur ya işte Nivea Creme'de bunlardan biridir. Bu kremi bu kadar acıklı neden anlattım bilmiyorum. Bu kremi nedense bir deneyim araştırayım dedim. Bir de ne bakayım, ne göreyim sen koskoca Creme de La Mer'le karşılaştırmıyolar mı ? Beynimden vurulmuşa döndüm :) Nasıl olur nasıl olur diye terliklerimi çıkarmamla ayakkabılarımı giyip ilk markete girmem bir oldu. Hemen bir 150 ml ve 30 ml aldım. Neden mi ? Bilsem :) Aslına bakarsanız, içeriklerninin neredeyse aynı olduğunu görürsünüz, temelde tabiki, La Mer'de yosun ve deniz ekstrası devreye giriyor, o kadar...
Neyse şöyle anlatayım, bi bakayım dedim bu krem için neler diyolar. Bu krem 100 yıllık bir krem, ne savaşlar ne aşklar ne ayrılıklar görmüştür. :) Son dönemdeki ününü Kate Winslet ve Cara Delevingne borçlu. Cara, geceleri sadece bu kremi sürdüğünü söylerken Kate Winslet hemen her zaman bu kremi kullandığını söylemiş. Daha sonra laboratuvar ortamında ingilterede bir kızımız, yüzünün bir yanına Nivea diğer yanına La Mer sürmüş, bir ay sonunda sonuçlar değerlendirildiğinde Niveanın çok daha iyi sonuç verdiği görülmüş. Ayrıca şu yeni evlenen ingiltere prensesininde favorisi olduğunu belirtmeliyim. Neyse bu kadar ünlü muhabbeti yeter benim yüzüm en iyi cevabı zaten verecektir. İki haftadır hemen hemen kullanıyorum, nasıl söyleyim bilmiyorum sadece denemediyseniz deneyin. Şok bile olabilirsiniz. Bu deneyin yapıldığı adresi de eklerim, bu krem dünyada almanyada ve meksikada üretiliyor. Amerikalılar meksika formülünün almanyadakinden farklı olduğu için şikayetçi, ama bizim ülkemizde almanyada üretilen satılıyor. İşim gücüm yok nelere baktım. Hayırlı bir amaç için :) Fiyatıda komik yani, mucks
Methode jeanne Piaubert Slim Sculpt
Bu markayı nasıl bilirsiniz ? Bu markayı ilk defa ben küçücükken strawberryden alışveriş yaparken görmüştüm :) O zamanlar bir şey almadım. Ama sitesine girip araştırdım. Ürünlerini inceledin yorumları okudum, içeriklerine baktım. Bir kanım kaynadı bir kanım kaynadı. Derken okuldan arkadaşım parfüm alışverişi için sevile girdi. Ben de yerimde durur muyum ? Hemen keşife başladım. Derken dikkatimi Methode Jeanne Piaubert standı çekti. Stantda Slim Sculpt siye bir ürünü vardı. Aslında bu marka özellikle vücut için olan ürünlerinde çok başarılı. Bu ürün ayak bilekleri için tasarlanmış ama içindekiler lux segmentteki inceltici içeriklerle aynı ve roll on uygulanıyor. O an almaya ve göbeğime sürmeye karar verdim. Güzellikte semprovize olmak gerekiyor. İçeriğinde, okaliptüs, kırmızı şarap, ginko biloba, Phytosonic bunu biraz açıklayım bu adından da anlaşılabileceği gibi kozmetik içerikte ultrasound etkisiyle cildin alt katmanlarını hedep alan bir madde. Yerli malı bir markada bu maddeyi kullanıyor. Onun dışında, Phytocomlex255 ve cafein var. 100 ml, 166 lira. Göbeğime sürüyorum anında buz gibi soğutuyor ve inanılmaz diyemem ama işe yaradığı kesin.
Nivea Goodbye cellulite
Bayılıyorum Pepsi'ye Pepsi de bana :) Sonuç olarak kalçamda selilüit olarak teşekkür ediyo bana, neyse bol bol su içiyorum, iki üç durak önce iniyorum yürüyorum. Markete yürüyorum, ayaklarımı, bacaklarımı mümkün olduğunca çalıştırıyorum. Bıraksalar postacının, sucunun peşinden koşacam ama o kadar da değil artık. Bu amaca yönelik ürünlerden de faydalanıyorum. Onlar neler mi hadi bir göz atalım :)) Nivea goodbye cellulite kullanıyorum. Bu ürün jel kıvamında kokusu güzel hemen emilen bir ürün. Lotus ve lecarnitin içeriyo bunu sürüyorum, keyfim yerindeyse streç filmle sarıyorum özellikle şimdi havalar ısındı, evde iş yaparken bile terlesem sonuçtan memnunum. Onun dışında geçen, geçen dediysem bir altı ay vardır. Avon'un yıldız meyveli selilüit kremini almıştım. Ondan o kadar memnun kalmadım.
Göz Göz Gözenek
Ah canlarım ah, ben gözenek nedir bilmezdim. Porselen gibi cildim vardı hoş hala fena değildir ama işte ne yapacaksınız ister istemez oluyor bir şeyler bende gözeneklerime savaş açtım. Bu iş için yeni sadece oriflame pure nature mask'ı aldım, diğerleri zaten vardı. Diğerleri Clinique pore minimizer serum, bir de meşhur garnier 3in1. Hepsinin ortak noktası kil, clinique'te farklı bitkisel ilaveler olsada temel olarak kil ile ya fazlasını emerek gözneklerin güçülmesine sebep oluyorlar. Hepsi'nin kalbimde yeri ayrı ama sanırım garnier'den bi farklı memnun kaldım. Sonuç olarak gözeneklerim tamamen gitmedi ama glikolic asid peel yapmam gerekecek. Onu da bir ara yazıcam, gözeneksiz kalın.
.jpg)
watsons divinia
Amannnn, emvaye çeşit cilt beyazlatmaya yönelik ürünler var. Kimisi lekelere, sivilce izlerine iyi geldiğini iddia ediyor kimi çillere vs vs. Bu ürünlerin fiyatları da 10 liradan 1000 liraya kadar uzanın geniiiiş bir yelpazede ay bu sabah çok hoşum :) Neyse, geçen wotsonsdayken, beriki raflarda gözüme pirinçli bir ürün takıldı. Dur hele bakayım bu ne derken bir de bakmışım bütün seti satın aldım. Set, yaprak maske, yoğun serum ve ilginçtir ki toz temizleyiciden oluşuyor. Kesinlikle hassas ciltlere göre olduğunu düşünmüyorum. Özellikle toz temizleyicinin içindekileri birazcık ucundan azıcık hafiften :) araştırdım, sert ama cilt aydınlatılmada kullanılan tranxamic asid var. Serum ise c vitamini, pirinç özü, ve bazı uzak doğu kozmetiklerinde tercih edilen lekelere karşı kullanılan bitkiler var. Yaprak maskede gene bir kutu da 5 adet olmakla birlikte benim en çok beğendim ürün oldu. Genel olarak bu fiyata bu kalitede ürünler son derece iyi derim. Fiyatları 6-12 lira arası değişiyor.
ioderma photoderm apres soleil
UV korumalarındaki favorilerimi yazmıştım. Bir de güneş sonrası ürünlerden bahsederek güneş olayını kapayım, biodermanın güneş sonrası ürünü, nemlendirmesi son derece başarılı olmakla beraber, içerisinde biodermaya ait hücresel koruma, ginko ekstratı var. Kokusu çok hoş, hemen emiliyo tavsiye ederim. 200 ml'si 36-37 lira. Kampanyalı bir çok alternatifle bulabilirsiniz.
18 Haziran 2014 Çarşamba
avon ideal flawless cream to powder foundation
Bu avon ürününün fondöten'i hakkında yazmıştım. Bu kompakt olanınından da bahsetmek istiyorum. Makyözlerin ya da makyaj sevenlerin bu fiyat aralığındaki en sevdikleri ürünlerden biri. Benim içinde çok iyi bir ürün özellikle indirimde 15 liraya aldığımı düşünürsek bu fiyata böyle bir ürün çok çok iyi. Hafif orta kapatıcılığı olan doğal bir görünüm veren ürün için temsilcinizi bulun ve renginizi alın derim.
17 Haziran 2014 Salı
UV Koruması
Malum yazın gelmesiyle güneş ışınları en acımasız şekilde kuzey yarım küreye özellikle bizim bulunduğumuz enlemlere düşmeye başladı. Bu durumdan en çok etkilenen iki şey cildimiz ve bahçemizdeki çiçekler diyerek güneş kremleri konuma olağan üstü bir giriş yapıyorum. Burada güneş koruma ürünlerinin, diğer adıyla uv protectionların kaça ayrıldığını yok kimyasal yok fiziksel koruma bilmem organik koruma diyerek kafanızı bulandırmıycam. Benim favorilerimse mutlaka en iyileridir. Bana güvenebilirsiniz. Birde bir kaç ufak detay belirteyim standart koruma 30 faktördür. Uzmanlar 30 faktörle 50 faktör arasında son derece az koruma olduğunu her fırsatta belirtir. En iyisi gölgede güneşlenmek, bol su içmek, umarım brozluğu benim gibi sevmiyosunuzdur. Yoksa ektra önlemler almalısınız.
La Roche Posay Antelios 50 ; en çok bilinen en ödüllü sanırım Loreal grubunda en çok sattığı güneş korumalardandır. Kesinlikle tavsiye ederim kolay emilen, iz bırakmayan bir üründür. Nemlendiricinin üzerine az miktarda uygulanması yeterlidir. Fiyatı elli altmış lira gibi bir şey olmalı.
Bioderma Bronz spf 30; bu üründe bioderma kardeşe ait cellular protection patentiyle cildi uvden korurken aynı zamanda doğal ve kalıcı bronzluk sağlamaya yardımcı. Ben de hem bu ürün hemde bipderma güneş sonrası ürün var. Güneş altında durmayı sevmediğim için aslında bronzlaşmayı da sevmem ama bu ürünle hafif bir brozluğu kolayca sağlayabiliyorum. Kokusunu da ayrıca seviyorum. 200 ml olması da ayrı bir avantaj. yüze ve vücuda uygulanabiliyor olduğunu da belirtmeden geçmeyim. Bu ürünüde tavsiye ederim.
Shiseido Ultimate Sun 50 +Bu üründe Dna hasarlarına karşı gül elması içeriğiyle dünya çapında bol kullanılan ve satılan favorilerimden biridir. UVA ve UVB ye karşı koruma sağlar. Bu ürünü mutlaka denemelisiniz eğer hassas ve kolay yanan bir cilde sahipseniz. Yoğun güneşli bir tatil planlıyorsanız çantanızda olsun....Fiyatı 100-110 lira arasında
Roc Soleil Protexion spf 30; ben bir keresinde bir haftalık bodrum tatiline gittiğimde sadece bu ürünü kullandım. Neredeyse cildime duvar ördüğünü söylesem yeridir. Koyu güneş lekeleri için özel olarak ürütelmiş,bir üründür. Tavsiye ederim. Fiyatı 55 tl heryerde kolaylıkla bulunabilir.
Garnier Ambre Soleil 50 ; bu üründe iyi koruyan ürünlerdendir. Fiyatıda uygundur. 200 ml, ben genelde bunu dışarı çıkmadan ellerime ve kollarıma sıkarım. E vitamini ve kaktüs özleri içermektedir. 35-40 lira arasındadır. Kolay emilmesi de ayrı bir avantaj gerçi şimdi güneş korumalarını kolay emilen cinsten yapıyolar. Hadi öptüm bye :)
Dr Murad Eye Renewing Cream
Bu göz kremi 40+ yaş üstü için lanse edilmesine rağmen ben aldım. On yaşında menapoz kremleri sürdüğümü göz önünde bulundurursak harika bir seçim sayılabilir. Neyse bu kremin fiyatıyla başlamak istiyorum öncelikle, diğer murad ürünleri gibi yüksek 250-330 TL Gibi bir fiyatı var. Eczaneden 280 liraya aldım. En belirgin özelliği cildi aydınlatması, bu morluğu tedavi ettiğinden değil, ürünün içindeki ışığı yansıtan aydınlatan ajanlardan, peptidler ve soya, c vitamini gibi bir içeriğe sahip, göz çevresindeki tüm sorunlara iyi bir çözüm iddiasında olsa da sonuç olarak ''eh fena değil'' olsa da kesinlikle bu fiyata tavsiye etmem. Bu fiyata tüm yüze harika ürünler bulabilirim. Eğer fiyatında bir sorun yoksa ve denemek isterseniz ses çıkarmam deneyin, ama kesinlikle tavsiye edilecekler listesinde değil.
Loreal Skin Perfection Serum
Bu serumdan daha önce bahsetmiştim(Loreal Skin Perfection Serum). Gene kısaca bahsetmek istiyorum çünkü; ikinci şişem bitirdim. Ne yazık ki memnun kalmadım. İçinde yaseminden üretilen LR2412 loreal labarotuvarlarının buluşu olan bir molekül var. Bu molekül Loncome'un da göklere çıkardığı visionnaire serisinin ana maddesi. İkisinin fiyat farkı oldukça fazla. Neyse ben loreal serumdan memnun kalmadım, bu ne demek demek ki ikiyüz lira verip lancome alsaydım ondan da memnun kalmıycaktım. Beğenmeme sebebime gelince bu loreal yetkililerinin yani bu maddeyi üreten fransız bilimadamlarının konuşmalarını dinledim. Tetrahydrojasmonate nağmı diğer LR2412 'nin ince çizgilerde, kaz ayaklarında oldukça iyi sonuç verdiğini söylüyorlardı. Ben denedim, incecik olan kaz ayaklarımın benimkiler kazyavrusu ayağı :) onlara bile bir şey yapmadı.
15 Haziran 2014 Pazar
palmolive
Palmolive duş jelleri uzun yıllardır ülkemizde satıştadır. Hemen hemen herkes sanırım bir kez denemiştir. Benim geçenlerde, geçenlerde dediğim bir iki ay önce markette dolaşırken dur şunu da koklayım dur bunu da koklayım derken, kesfettiğim bir tanesi var ki tüm zamanların favorilerinden biri oldu. Öyle olacağını hiç tahmin etmezdim. Palmolive Hamam Detox olanı, diğerleri gibi yapay gelmedi. Yıkandıktan sonra cildimin nemlendiğini hissediyorum. En güzel kısmı kokusu, inanılmaz hoş ve palmolivler içinde en kalıcı olanı ki ben bütün palmolivleri almışımdır. Bunlara yeni çıkan çilekli, çikolatalı, vanilyalı da dahil. Çilekli olanı şu an el sabunu olarak kullanıyorum. Hoşlanmadım yani. Ama, nane, sedir, okaliptüs yağları içereni tavsiye ederim. İlgilenenlere duyrulur :) Fiyatı da altı yedi lira 250 ml
10 Mayıs 2014 Cumartesi
Aldatıldığını nasıl anlarsın ?
Öncelikle bu yazıyı okuyorsanız ve şüpheleriniz varsa üzgünüm, bunu bilmenizi isterim. Yani sitemde bir sürü güzel şey varken bu kısımdaysanız üzgünüm. Çevremde özellikle evli kadınlardan o kadar çoğu aldatılıyor ki bazıları bu durumun farkında bazıları değil. Farkında olanlarla konuşup dertleşiyorum. Farkında olmayanlaraysa asla bir şey söylemem, söylemem durumunda sonuçları ön görebiliyorum. Bekar kızlar için de durum son derece kötü çünkü; aldatılma aldatılmadır ama evli olup da sevdiğin erkeğe herşeyini verip, mutlu bir yuvan olduğunu çocuklarıyla mutlu bir aile olduğunu sanarken kocanın seni aldatması da ayrı bir üzüntüdür. Burada aldatılan kadınlardan edindiğim tecrübelerden, kendimden, ve özellikle erkeklerden edindiğim tecrübelerden bahsedeceğim. Her erkek en zekisinden en moronuna kadar aldatabilir. Bazıları çok iyi saklar bazıları gözünüze gözünüze sokar, bazen en zekiler en aptalca şekilde yakalanır. Bazen de en saftirikleri yıllarca işlerini büyük bir gizlilikle yürütür. Ne kadar iyi saklamaya çalışsalar da kadınların kendine has hisleri mutlaka onlara bir şeyler söyler. Konu aldatıldığını anladığında en son yapacağınız şey kendinizi suçlamak ya da ''acaba'' adında ki o saçma soruyu sormaktır. Aklıma gelen aldatılma durumlarını bir bir sıralaycam, belki birçoğu belki hiçbiri sizinkine uymuyordur. Dediğim gibi aldatıldığınızı anlamak biraz hislerinize biraz da tekniğe kalmıştır. Sonuçta aynı yatakta görmediğiniz sürece hatta görseniz bile bir erkek sonsuza kadar inkar eder. Kafasını toprağa gömen deve kuşu gibilerdir. Kimsenin sizi aptal yerine koymasına izin veremezsiniz, bu kişi sizin kocanız, çocuklarınızın babası olsa bile,mutlaka yapacak şeyleriniz sizin de vardır. Ama önce aldatıldığınızdan büyük oranda emin olmanız gerekir.
Başlıyoruz;
Eğer eve geldiğinde telefonu hep kapalı oluyorsa, bu çok sıkıcı ve sıradan bir numaradır. Hala yapan erkekler var. Rahatsız edilmek istemediklerinden bahsederler, şimdi biri arar canımı sıkar derler. Bu erkekler sabıkası en kalabalık olanlardır. Bu tipler bazı kadınların arayamasından endişe ederler. Düşünsenize bazı erkekler karılarını ya da sevgilelerini aldatsa bile teli evde kapamazlar, bilirler ki aldattıkları kişiler onları aramaz. Ama bu kapatanlar belki birilerini kendine aşık etmiş olabilirler. Onların yerli yersiz aramasından korkarlar ya da başka bir sürü durumdan da korkuyor olabilirler. Kontorollü değillerdir.
Saçınız hakkında ya da vücudunuzda herhangi bir yer ile ilgili eleştiri yapıyorlarsa; buna şaka da dahil şaka yollu sizi eleştiriyorlarsa, ya da bunu ciddi ciddi sizi rencide edecek şekilde yapıyor olabilirler. Bu erkekler de sizi aldatmıyorlarsa bile potansiyel aldatıcılardır. :) Sağda solda hoş kızları görüp, akılları başlarından gidiyordur. Size de bu şekilde yansıtıyorlardır.
Aniden size hediye alıyorsa ya da çok iyi davranıyorlarsa; insanların doğaları basittir. On yaşında annesinin halısına kola döken çocuk nasıl şirinlik yapıyorsa mantıkları aynıdır. Bunu kendi vicdanları için yaparlar. Bir arkadaşım var, koca her hediye verdiğinde aldatıldığından neredeyse emin. Tabiiki her hediye alan erkek karısını aldatmıyordur. Bunu siz anlarsınız, hediyeyi verişinden, hediye almadan önceki halinden, neler yaşandığından bunları tahmin edersiniz.
İş için ya da başka ciddi sebeplerden ötürü şehir dışına gidiyorsa; bunu yapan erkeklerde var. ev geldiklerinde dikkatli olun, konuşurken gözlerinin içine bakın. Burası önemli aldattığından ciddi şüpheniz varsa, içinizden ona taktığınız bir lakap vardır. Onu söyleyerek, aldattığını biliyorum deyin ve gözlerinin içine bakın. Düşünün yani, sakın söylemeyin. :) Gözleri her şeyi söyler.
Rutine dışına çıkıyorsa; bu her alanı kapsar. Sex hayatınızdan yemek yemeğe, hemen her şeyi kapsar. Bir erkek alışkanlıklarını değiştirmeyi sevmez. Eğer her zaman yaptığınız bir şeyi yapmıyorsa bahaneleri varsa ya da daha sonra yaparız diyorsa, altında bir şey olabilir. Dediğim gibi değişiklikleri sevmeyen bir erkeği bu değişimleri yapmaya zorlayan nedenler olabilir. Ve umarım burnunuz iyi koku alıyordur.
8 Mayıs 2014 Perşembe
New Beauty
Bu dergiyle tanışmam bundan uzun uzun yıllar öncesine dayanmıyor, bir kaş sene öncesinde tanıştık. :) Ay çok gıcık bir giriş oldu ama delete edemiycem devam edicem, su yolunu bulur HA HA. Bu dergiyle ilk sayısını bir süper market'te boş boş dergilere bakarken tanıştım. Aaa dedim, gene bir moda dergisi çıkmış. Büyük bakım gurusu olarak, sayfalarını inceledim. İnceledikçe aslında bakım değil, genel olarak kişisel bakım ve tıbbi müdahaleleri ve en son medikal estetik uygulamaları, plastik cerrahi yöntemlerini okuyucularıyla buluşturan bir dergi olduğunu fark ettim. Hydropeptide ürünü de vardı o sayısında çok iyi hatırlıyorum, bu marka amerikanın ciddi markalarındandır. Öyle herkesçe bilinen bir marka değildir. Bu markayı görünce bu dergide farklı bir şeyler olduğunu anladım.Onun dışında yeni çıkan molekülleri, ürünleri de yazmaları çok hoştur. Benim gibi makyajdan çok bakımın her türlüsüyle ilgileniyosanız kesinlikle okumanız gereken bir dergidir. Ben her sezon alırım. Aylık değil sezonluk bir dergi. Artıları; bütün olarak bakım rutinine yaklaşmasıdır. Örnek olarak; diş estetiğinden, alınan destek tabletlerine(vitamin, mineral v.b) , organik sulardan, yeni cerrahi uygulamalara kadar uzman doktor görüşleride sıralanabilir. Amerikan menşeyle bir dergi. Bir de her bir kaç sezonda bir en sondaki saç ürünlerini tekrar tekrar vermeseler daha iyi olur. Respect New Beauty !!
7 Mayıs 2014 Çarşamba
juno astrology
Bir kaç ay evvel, burcumda bir dalgalanma hissettim. :) Daha doğrusu, o dalgalanmayı yıllardan hissediyorum ama bir bakayım dedim. Yerli ve çoğunluğu amerikalı ve kanadalı olan astrologların sitelerine bakmaya başladım. Hatta bazılarıyla mesajlaştım. Benim en sevdiğim özelliklerimden biri bir şeyle ilgileniyosam onu derinlemesine araştırırım. Hatta yarı profesyonel olurum diyebilirim. Burnumu yaptırırken o kadar araştırmıştım ve okumuştum ki neredeyse kendi ameliyatımı kendim yapıcaktım. Uzun lafın kısası, biricik ülkemde bu konuda çok yetenekli insanlar olduğuna eminim fakat; benim dikkatimi juno çekti. Bu hanimefendi, oğlak kadını büyük ihtimalle yıllarca başka meslekle uğraştı. Diğer yandan da astorolojiye merak saldı ve son derece başarı. Bende bir oğlağım ve bir çok işi en iyi yapmanın ne demek olduğunu bilirim. HI HI :) Eğer astorolojiyle ilgileniyosanız, bu siteye bakmanızı tavsiye ederim. Kişiliği ve içtenliği, espiri anlayışıda hoş bir hanıma benziyor. junoastrology.com'dan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.
2 Broke Girls
Önceden daha detaylı daha karmaşık ve ciddi prodüksiyonlu diziler seyrederdim. Kimi kandırıyorum beğendiğim adamların olduğu dizileri :) seyrederdim. Şimdi, daha çok kendimi bulduğum dizileri seyrediyorum. Two Broke Girl,s bu aralar favorim ve bütün sezonlarını izledim. Caroline ve Max son derece eğlenceli, ve rol açısından ne yaptıklarını bilen kızlar, onları izlemek eğlenceli. Hayallerinin peşinden koşmaları, one dollar'dan alışveriş yapmaları ki burada bu tahta kale'ye tekabül ediyor. Çok eğlenceli. Bu aralar tek seyrettiğim dizi Two Broke Girls, beni gülümsetmeyi başarıyor bu halimde bile..
6 Mayıs 2014 Salı
şaç beyazlaması



Bu tarif, hemen hemen her tarifini denediğim Şems Aslan Hanıma aittir. Özellikle pirinç unu ve papatyalı bir tarifi vardı. İlk onu denemiştim. Sonuç bir harikaydı, gözenekler neredeyse kayboluyor ve cilt pırıl pırıl oluyordu. Bu tarifte, saç beyazlamasını yavaşlattığı ve bir kaç ayda yeni saç oluşumunu tetiklediği için dikkatimi çekti ve yapmaya karar verdim. Kalanşo ana vatanı madagaskar olan yüzlerce çeşiti olan bir süs bitkisidir. Kendine has karakteristik bir kokusu ve etli yaprakları var. Bir kaç yaprağı havanda dövüp, küçük küçük doğranmış incirleri suda yarım saat bekletiyorum. Sonra ellerimle inciri iyice sıkıp suyla tamamen bütünleşmesini sağlayıp, dövdüğüm kalanşoyla karıştırıyorum. Damlalık yardımıyla saç diplerime sürüyorum. Bir saat bekletip yıkıyorum. İlerleyen dönemde etkisini yazarım. Ama karışım çok dikkat çekici bir denemek istedim. Ben neleri denemedim ki. Saç foliküllerini uyardığını söylüyor, bu mümkün olabilir, hem kalanşo hem de kuru incir güçlü phyto'lar.. Yalnız burada garip bir durum fark ettim. Şems Aslan bu uygulamayı hafta bir ya da ayda bir yapın dedi. Burada yanlış söyledi. Ayda bir defa uygulamakla sonuç verse bile bu yıllar alır ama kendisi üç ayda küçük küçük saçların çıktığını ve beyazlamanın durduğunu söyledi. Haftada en az üç gün kullanılması gerekiyor. Ben öyle yapıyorum, yazmaya devam ederim.
NOT; Kalanchoe'nin içindekilere bakarsak ki bu çok şaşırtıcı, yapraklarında; P-coumaric, ferulic, syringic, caffeic and p-hdroxybenzoic acids, quercetin ve kaempferol (Rastogi & Mehrotra, 1993), ayrıca fumaric acid, lipids, phenolic substances, cytotoxic bufadienolide orthoacetate buna da ilaveten n-alkane, n-alkanol, β-amyrin ve sitosterol, (Asolkar et al., 1992). İnanılır gibi değil, inciri bu kadar araştırmadım ama o mübarekte daha neler vardır. Millet bir minoxidil, rogaine diye tutturmuş. FDA şunu onayladı bunu onayladı. Başka birşey bilmiyolar bu arada fda ile ilgili bir yazı da yazıcam :)
otacı 10 bitki özlü şampuan ve şaç kremi
Bir diğer yerli malı yurdumun malı herkes onu kullanmalı ürünüyle daha karşınızdayım. Bu şampun ve krem ikilisini bir ay önce aldım. Sert köpürtücüler olmayan nispeten SLS li şampuanlara göre az köpüren ama doğalımsı, saçı ağırlaştırmayan, hafif ve doğal ürün arıyosanız tam size göre. İçeriğinde on bitki özlü olduğu yazıyor. Yazmakla da kalmıyor on bitkiyi içine koymuşlar :) Bu bitkiler; defne, sığla, adaçayı, nane, melissa gibi özellikle saç sorunlarıyla baş eden şifalı bitkiler. Saç kremi şampuanına göre daha iyi olabilir. Ben saç kremini daha çok beğendim. Durunmasının kolay olması ve ağırlaştırmamasını sevdik. Fiyatları 400 ml 14.50 tl. kokusu doğal, rengi de yeşil :) yeşil gibi kokuyo da diyebiliriz.
Avon vs Oriflame
Elimde Avonun yeni çıkan cocoa butter el kremi ve Oriflame in feet up ayak kremi var. Avon her zaman Oriflameden daha iyi olmuştur. Bu nu herkes bilir, bunları iki ürünlerini kullanıp da laf olsun diye asla yazmam sıkı takipçilerim bilir. :) Avon'un Anew serisi gerçekten harikadır ve bir çok ödül almıştır. Zaten bildiğim kadarıyla, kozmetik pazarında ilk beşte olmaları gerekiyor. Oriflame'nin biraz daha ateşlenmeye ihtiyacı var gibimegeliyor. Oriflame'in ayak kremi de son derece iyi gliserin, zencefil, mandalinalı olan var bende ikisini de tavsiye ederim. Bu arada oriflame'nin ayak kremi Avonun el kreminden daha iyi. Bunu da söylemem gerek. Avon, bu serisinde bolca yoğun nemlendirici bitki ve meyvelerin yağını kullanmış. Kakao, avakado, zeytin yağı gibi ama bende doğallıktan çok uzak bir izlenim bıraktı. Hani mutfakta unutulmuş, bozulmaya yüz tutmuş malzemelerden yemek yapmaya çalışılmış gibi, tesbihte hata olmaz :)))
The Body Shop Moringa Beautifying Oil
the body shop'un bütün body butterlarını kullanış biri olarak hatta, the body shop'un a dan z ye bütün ürünlerini kullandım. Dokuz ay kadar orda çalıştım, her gün deli gibi sürerdim. Ah kolej yıllarım... :)) Moringa yağını yazayım dedim. Çok nadir kullanırım, bu kuru yağlar deyince herkes gibi benimde aklıma Nuxe'nin çok amaçlı yağı geliyor. Bu yağda tıpkı onun gibi saça, vücuda, ve yüze kullanılabiliyor. Kokusu kimene göre harika floral, kimine göre bayıcı olabilir. Ben, harikamsı diyenlerdenim. Gerçi beni deli etmediği sürece kokuları asla önemsemem önemli olan sonuçtur. Bu ürün şu an yüzümde, öyle yoğun bir yağ değil, içinde soğuk pres yöntemiyle üretilmiş, moringa, fındık, marula gibi e vitamini açısından zengin bitkiler var. Ben denemenizi tavsiye ederim, diyemiycem siz gene nuxe tan şaşmayın, üzgünüm loreal group, çok amaçlı yağ yapmış olmak için yapmışlar bence. Öyle vayy denecek bir etki göremediğim için bu yazıyı bu şekilde bitirdim. Body Butter'ları ve duş jelleri OK!! Bir de kapak kısmı, tam bir felaket, en son Liptondan bana ipad çıkmadığında bu kadar hayal kırıklığına uğramıştım. İki damla yüzüme sürmeye çalışırken bütün ellerimi nemlendirdim. Ben ki düzgün bir şekilde süremiyosam, milletin vay haline. Benim de derdime bakın amann :)))))
5 Mayıs 2014 Pazartesi
awe cemre üzümlü şampuan
Şampuanlar her zaman çok önemli bir konu olmuştur. Bay doğruyu bulmaktan bile daha önemli olduğu zamanlar vardır. Kimi çabuk yağlandırır, kimi sönükleştirir, kimi öyle yapar kimi böyle yapar. Geçen hafta fiyatını ucuz bulduğum için 10 tl idi. İki tane aldım. Yoğun oranda siyah üzüm çekirdeği içeriyo ve sert köpürme ajanları da içermiyor, sls gibi doğal olup çok az köpürenlerden de değil. Sonuç ise tüğ gibi hafif, dozunda nemlenmiş saçlar ben beğendim. Kokusu, fiyatı, gramajı (400ml) kesinlikle deneyin derim.
miebelle cosmetic
Migrostan aldığımın temizleyiciler, miebelle cosmetic'ten isviçreli bir markaymış. Biraz araştırdım, araştırma sebebi ise ürünlerin son derece harika olmasıydı. Hani doğal ürün, organik sertifikalı falan diye millet çıldırmış gibi ya, o yüzden. Bu ürünler en katı sertifikalardan birine sahip, içinde organik portakal ve peygamber çiçeği var ve sentetik hiç bir katkısı da yok. Köpürtme ajanları hindistan cevizinden geliyor. Benim kullandığım en iyi serifikalı organik temizleyici ikililerinden biri diyebilirim. Kimin aklına gelir ki migrosta bu kadar iyi kozmetik ürün olacağı ama varmış işte, nemlendiricisi de var onu daha önce kullanmıştım ama bana göre değildi. Ben de anneme verdim. Kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ederim fiyatları ve kaliteleri kesinlikle denenmeyihak ediyor. Toniği nemlendiriciye ya da seruma ne kullanıyosanız ona cildi hazırlıyor. Bir de peelingini almıştım. O da bambu ve yeşil çaylı. I am serisi, sertifikaları da nature.org dan.. bi bakın kızlar ya da her kimseniz :) Kokuları da hafif şekerli ve turunçumsu bu arada. Fiyatları da 10-20 tl bu arada :)
4 Mayıs 2014 Pazar
yüzümdeki dilimler
Bu aralar yüzüme ne bulsam dilimleyip koyuyorum, tabii önce biraz araştırıp, favorilerime gelince kivi, domates ve daima salata..
Ben hepsini incecik bir şekilde dilimliyorum. Yani yüzümden düşmeyecek kadar ince, daha sonra temizlenmiş cildime yapıştırıyorum. Domates kesinlikle, tavsiye edebileceğim sebzelerden, bir çok kozmetik üründe kil ve domatesten bir arada faydalanıldığını zaten biliyorum. Ciddi oradan C vitamini ve likopen içeriyo en ilginç kısmı ise gözenekleri inanılmaz küçültmesi, kivi gene C, E, A vitamini bazı mineraller, ve sitrik asit içeriyo ve enzimatik bir etkisi var. Cilt ışıl ışıl oluyor. Bu dilimler yüzümde kuruyana kadar kalıyor. Eğer cildiniz hassassa kaşınana kadar ya da durabildiği kadar bırakın ve kuruyunca yıkayıp nemlendiricinizi sürün.. Binlerce serumu, kremi, ürünü bilip denemiş biri olarak bu ham bitkilerin etkileri çok şaşırtıcı. Bunları denemelisiniz, bunlara muz da ilave edilebilir..
Ben hepsini incecik bir şekilde dilimliyorum. Yani yüzümden düşmeyecek kadar ince, daha sonra temizlenmiş cildime yapıştırıyorum. Domates kesinlikle, tavsiye edebileceğim sebzelerden, bir çok kozmetik üründe kil ve domatesten bir arada faydalanıldığını zaten biliyorum. Ciddi oradan C vitamini ve likopen içeriyo en ilginç kısmı ise gözenekleri inanılmaz küçültmesi, kivi gene C, E, A vitamini bazı mineraller, ve sitrik asit içeriyo ve enzimatik bir etkisi var. Cilt ışıl ışıl oluyor. Bu dilimler yüzümde kuruyana kadar kalıyor. Eğer cildiniz hassassa kaşınana kadar ya da durabildiği kadar bırakın ve kuruyunca yıkayıp nemlendiricinizi sürün.. Binlerce serumu, kremi, ürünü bilip denemiş biri olarak bu ham bitkilerin etkileri çok şaşırtıcı. Bunları denemelisiniz, bunlara muz da ilave edilebilir..
ekşi sözlük
Bundan çok da uzun olmayan zamanlarda, hayatın bu kadar da hızlı, karmaşık ve anlamsız olmadığı zamanlar yani bir yüz yıl öncesi, insanlar ve birbirleriyle olan ilişkileri hatta doğayla olan ilişkileri bu kadar kokuşmamış, yozlaşmamış, sapıtmamışken kurallar vardı. Yazılı olamayan ama herkesin severek, saygı duyarak uyduğu kurallar. T. Capote'nin dediği gibi en çok kabul olan dularımız için ağlarız; gibi bizde en çok yazılı olan kurallara uymamaya başladık. Bu duruma her saniye hızlanan teknolojiyi ekledik ve insan doğasıyla teknoloji arasındaki ters orantıyı unutarak hem de
Konun giriş kısmı :) iletişim kuramı gibi bir hal aldı, her ne kadar öyle bir niyetim olmasa da bu şekilde başlamam gerekiyodu. Konu teknolojiyi ve insanları içine aldığı için. Bu aralar garip bir şekilde tv'de arkadaşlarımda ekşi özlükte öyle yazıyo, yok böyle yazıyo diye duyumlarımın artmaya başlamasıyla daha da bir ciddi hal aldı. Evet ekşi sözlüğü bu hafta masaya yatırıyoruz. Bence sedyeye yatırsak daha iyi olur ama neyse... Google a herhangi bir şey yazsanız bu bir pelikan türünden, bir çiçek familyasının tek çenekleri olanlarından da olabilir, ya da yeni yetme ruj sürmeyi bile bilmeyen bir ''pop''çu da olabilir. Hemen hemen her şey'i ekşi sözlük çatısı altında görmeniz mümkün, hatta az da olamayacak derecede sex pozisyonları bilgileri, herkesin sevdiği değer verdiği kişilere hakaret derecesinde eleştiriler de bu listenin sadece bir kısmıdır. Bir bakayım dedim, ve bir süre okudum, bilgilerini, mantığını, popüleritesini sorguladım ki yaklaşık 3 dakikamı aldı bu işlem :) Bununla da yetinmedim, bir kaç entry girip nur topu gibi bir yazarları oldum. Girdiğim entrylerin ne kadar saçma ve manasız olduğunu söylememe gerek bile yok. Neyse, ne yapıyorsak yapalım bunun bizimle, insanlığımızla karakterimizle herşeyden önemlisi dinimizle bir uyumu olmalı. Ekşi Sözlük adı altında birilerine hakaret edemezsin, birinin gülümsemesini, oturuşunu inancını hayata bakışını en seçilip söylenmeyecek şekilde dile getiremezsiniz. Madem sözlük olma gibi bir yaklaşımınız var bu sözlük kısmına kişisel olarak ekşiliğinizi kattınız bunun bile ağırlığı olmalıdır. Sonuçta popüler olmanız hasabiyle :) hasabiyle dedim dikkat edin. Popüler olmanız nedeniyle bir ciddiyet ve belli kurallarınız olmalı. Yazacağınız konuyu bir kaç dakika araştırmıyosanız bile yazmadan önce iki dakika düşünebilirsiniz. Bunları yazıyorum, çünkü insanlar ciddiye alıyor, bilinçli olmayarak. Örneğin; sıradan bir ilacın kullanımını bile ekşi sözlükten okuyan bir çok insan olduğunu biliyorum. Bu ilaçlar arasında anti deprasanlardan tutunda kanser ilaçları bile var.
Bu durumda illa bir şeyler yapmak istiyolarsa ekşiliğin manasıyla sözlük kavramını ayırmalılar, ekşi rakun, ekşi perde, hatta ekşimik bile olabilir ama sözlük olamaz. Zira sözlüğün ciddi bir manası vardır, buradaki yazarların ciddiyeti, ya da sorumluluk duygularının ne kadar geliştiği tartışılırken, sözlükle ilişkilendirmek çok yanlış olur.Yazarlarının kendilerininde farkında olmadıkları bir olmamışlık, ruhsal ve psikolojik olarak zayıflıklarıyla istedikleri her konuda yazıp hakaret edebilecekleri bir siteye insanların ihtiyacı olmadığı bir dünya diliyorum. (güzellik yarışmasında jüri özel ödülü verilirse konuşmamda hazır:) İnsanları yanlış yönlendirmeleri hatta yeni insanlar tanışmak için bile kullanıyo olabilirler (ne üzücü) Bu sözlüğü ne için kullanıyorlar ??? Sorulması gereken soru budur. Hey !! benimde söyleyecek şeylerim var yupii, tarzı bir yaklaşım ya da başka amaçlar, ne bu kişileri ne de hakkında yazdıkları olay, durum, konsept, vaka ne derseniz deyin, kimseye bir şey kazandırmaz. Bu kısacık yazıyı da kullandığım bir parfüm ya da gece kremi gibi sonlandırmak istiyorum:) Denedim sevmedim .
3 Mayıs 2014 Cumartesi
göz kremi
Elim değmişken bu aralar aldığım 3 tane göz kreminden de bahsedeyim. Halbuki benim de her kes gibi bir çift gözüm var. Ama aç gözlüyüm galiba, neyse konumuz tüketim çılgınlığım değil göz kremlerim. Bunlar, Avene Ystheal, Avon Clinical Eyelift, Good Skin Lab Tri-Aktiline.
Avene, hassas ciltler için geniş ve dermatolojik herkesin bildiği bir markadır. Ben bir kaç ürününü kullanmıştım. Özellikle hydra Optimale diye bir nemlendiricisini kullandığımda herkes cildime birşey mi yaptırdığımı sormuştı. Oldukça iyi bir günlük nemlendiriciydi. Bu göz kremide hassas ciltler için retinolun farklı daha hassas ciltlere uygun hala getirilmiş formunu kullanıyor. Ben sevdim. tavsiye ederim.
Avonun da gene meşhur, amerikada her dergiden ödül almış göz kremi, bu krem iki fazlı biri göz üstü jeli diğeri altı kremi, ama bende jel kapağımı inanılmaz tahriş etti. Ben iki kısmını da sadece kapağımda kullanılıyorum. Önce jell olan tarafı sürüyorum daha sonra krem olan kısmı az bir miktar kullanıyorum. Sonuç fena değil. İçinde, kafein, bazı peptidler, ve bitkisel yağlar var.
Avene, hassas ciltler için geniş ve dermatolojik herkesin bildiği bir markadır. Ben bir kaç ürününü kullanmıştım. Özellikle hydra Optimale diye bir nemlendiricisini kullandığımda herkes cildime birşey mi yaptırdığımı sormuştı. Oldukça iyi bir günlük nemlendiriciydi. Bu göz kremide hassas ciltler için retinolun farklı daha hassas ciltlere uygun hala getirilmiş formunu kullanıyor. Ben sevdim. tavsiye ederim.
Avonun da gene meşhur, amerikada her dergiden ödül almış göz kremi, bu krem iki fazlı biri göz üstü jeli diğeri altı kremi, ama bende jel kapağımı inanılmaz tahriş etti. Ben iki kısmını da sadece kapağımda kullanılıyorum. Önce jell olan tarafı sürüyorum daha sonra krem olan kısmı az bir miktar kullanıyorum. Sonuç fena değil. İçinde, kafein, bazı peptidler, ve bitkisel yağlar var.
Bir de Good Skin Lab'ın Tri Aktiline ürünü var. Bu aslında göz kremi değil, ihtiyaç duyulan noktalara uygulamak için geliştirilmiş, anında kırışık kapatan ve dört hafta sonun da iyi sonuçlar olduğu belirtilen bir üründür. Ben bu ürünü kaz ayaklarımı engellemek için kullanıyorum. Evet sürüldüğü anda pürüzsüzleştirici bir etkisi var. Ve sürüldüğü bölgenin kırışıklarını azaltıyor ve yeni kırışıklara, çizgilere karşı koruyor.........
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)