Pages

29 Aralık 2013 Pazar

bioderma sebium gel

 

      Uyku tutmadı üstüne bir de yakın arkadaşımın aşk ve hayat acılarını telefonda dinledim elimden geldiği kadar destek oldum. Bir anda kucağımda laptopumu buldum, hazır elim değmişken temizleyiciler hakkında yazayım dedim. Şimdiye kadar kullandığım temizleyiceleri sırasıyla yazsam sanırım onlarca sayfa yazmam gerekir. Evet ben hep yeni şeyler denemekten hoşlanırım. :) Arada aklımda kalanlar da var, unuttuklarım da diyerek temizleyicilerde favorilerime başlayabilirim. Yüksek müsadelerinizle.....
       
      Bioderma , sebium ; bu jel bence karma ve yağlı
ciltler için harika bir seçim, gözenekleri sıkılaştırdığını ve yağlanmayı az da olsa kontrol altına aldığına bizzat şahidim. :) Toniğini de kullandım ama şu an vichy normaderm tonik kullanıyorum.




adam gibi düzeltmesini de bilirim




 Bir düzeltme yapmak istiyorum, ben yeni öğrendim büyük ihtimalle sizlerde yeni öğreneceksiniz. Bu BB kremler ilk garnierden çıktı, yok şurdan yok uzak doğudan Missha dan  falan ama çok ilginç ilk defa BB kremi dr schrammek bb cream adıyla çıkarmış. Kutunun üstünde de the original yazıyor. Neden acaba ?







28 Aralık 2013 Cumartesi

bloggerlık :)




               Bizim meslekte (bloggerlıkta) oldum demek öldüm demektir. :))) Bu sebepten durmadan bir şeyler paylaşmalı, bu paylaşımlarda okuyan zat-ı muhteremlere bir şeyler katmalı ve faydalı olmalıdır. Bende bu bitip tükenmek bilmeyen high end blogger ruhuyla TCA ve Glikolic Asid peeling hakkında yazıma başlıyor ve okuyan herkese yardımcı olmasını diliyorummmm....
              TCA, bu konuda kadınlarımızın kafası karışık, akıllarında sorular sorular sorular, yapsam mı yapmasam mı nasıl olur, nasıl biter ya yüzüm  çok yanarsa ya öyle olursa ya böyle olursa haklılar da, sonuçta TCA, tricloroasetikasit son derece yakıcı, özellikle insan derisi gibi hassas bir organ için son derece yakıcı ve tahriş edici olabilir. Ama zaten bizim amacımızda üst deriyi ya da ihtiyaca ve uygulanan bölüme göre yoğunluğu arttırılarak daha alt kısımlarını derinin yakmak ve böylece alttan daha sağlıklı deri oluşumuna neden olmaktır. Burada uygulanması gereken şeyler son derece basit ya da şöyle söylemek gerekirse dikkat edilmesi gereken şeyler son derece basit bunlara uyduğunuz ve kontrollü olduğunuz sürece ben bir sorunla karşılaşılacağına pek ihtimal vermiyorum. Ben yüz için kesinlikle ama kesinlikle %15 lik karışımdan daha fazlasını kullanmayı kimseye tavsiye etmem bu nacizane benim düşüncem ki yüzüm bunları deneye deneye kah perşembe pazarı modun da kah pamuk prenses modunda gezdiğim için biliyorum. Dediğim gibi %15 lik karışımdan fazlasını yüzünüze sürmemelisiniz. Sürerkende kulakk pamuğuyla iki kulak pamuğuyla uygulamak en uygunu. Burun kenarları ağız kenarları oldukça hassa bu aside karşı o yüzden eğer cildiniz hassassa ya da korumak istiyosanız o kısımlara az miktarda vazelin sürebilirsiniz. Bekleme süresi iki dakikayı geçmemeli zaten, karıncalanma ya da yer yer beyazlık ki bu beyazlık asitle üst derinizin piştiği anlamına geliyo o süre sonun da yıkamanız yetrerli olacaktır. Ben iki ya da üç dakika bekletirim ama kesinlikle gözüm yüzümden ayrılmaz :) Ve bol soğuk suyla yıkar, bepantene sürerim. Burada sizlere tavsiyem benim gibi yapmayım ben sadece soğuk suyla yıkıyorum, siz sodayı bir iki yemek kaşığı sodayı suda eritip onunla yüzünüzü hızlı bi şekilde yıkamanız. Önceden hazırlayıp bi kenara koyun ve yüzünüzü yıkayın. Ay çok karışıyo gibi oldum size ya :) o Soda asiti yüzde nötrleyecektir. Sonra nemlendiricinizi işte bepantene olur, aloe veralı bişeyler olur hassas olmasına dikkat edin. Daha sonra bi hafta beklemek dışında yapacağınız bişey yok, derinin imdaaat diyerek kendini atmasından başka... Sert temizleyicilerden, peelinglerden uzak duruyoruz tabe, bundan sonra dediğim organizmamız işini yapacak o yanmış deriyi atacaktır. Ben tavisye ediyo muyum tca yı senede iki kere belki yapabilirsiniz. Ben defalarca yapmış olduğum halde öyle süper sonuç aldığımı söyleyemem ama kesinlikte üst deriyi yeniliyo. %20 ya da 50 karışımlısını da asla yüzüme sürmem...



Bu kızımızın ben olmadığını söylememize gerek yok :) ben asla bu kadar güçlü bir karışımla yüzüme kimyasal peeling yapmam, derinin bu kadar altına kimyasal sokmanın da gereği yok.

Gelelim Glycolic Asid Peel a, bence en güzeli en iyisi en sağlıklısı en tatlısı en şekeri :))))  Ben %15-20 gibi kullanıyorum. İlk başlayanlar bir dakikayla daha sonra iki hafta sonra iki dakika ya çıkarabilirler. Aslında ciltlerinin tolere durumuna göre üç dakika da olabilir. Gene karbonatlı suyla yıkayım nemlendiriyosunuz. Bu peelin de üst derinin soyulması çok sık rastlanır bi durum değildir. Tavsiye ederim evet. Kaldı ki glycolic asid ve türevleri kozmetik ya da dermokozmetik ürünlerin içinde sık rastlanılan özellikle sebum kontrolü, lekeler ve hatta nemlendirmek amaçlı kullanılıyor. İşin garibi glycolic asid son derece iyi bir nemlendiricidir. Diyerek asit konuma bir son veriyorum.








my favorities

Diğer favorilerim iseee

Varan 2, Dior diorskin nude; ben su bazlı fondötenleri daha çok seviyorum, yani doğal olan yarı kapatıcılığı olan fondötenleri, bu da onlarda biri yarı yarıya su içeriyor uygulaması da son derece kolay bolca shake edip elimle sürüyorum. Sonuç son derece başarılı, kapatıcılığı da oldukça iyi ve sonuç oldukça doğal. Ben memnunum eğer maske gibi durmasın doğal olsun e biraz da kaliteli olsun diyorsanız tavsiye ederim.


Varan 3, bu fondöten arkadaşımız da gene oldukça popülerlerden MUFE face&body gerçekten harika harika harika, biraz sallayıp ellerimle sürüyorum sonuç kadife gibi sağlıklı bir cilt. Bu fondöteni de hemen hemen her yerde görebilirsiniz. Bloglar da youtube da herkes bahseder. Bahsedilmeyi hak ediyor. Bence HD den daha iyi. fiyatı da 89.90 tl olması gerekiyor. Bana hediye geldi de :)





fondöten dondöten fondöten

Elim değmişken bi de ortaya dünya çapında meşhur herkesin dilinde fondötenlerden bahsedeyim ve bu fondötenlerle olan deneyimlerimden bahsederek konuyu kapatayım. Belki birilerine faydalı olur diye umalım. Aslında ne kadar komik değil mi insanların ne kadar çok derdi varken doğru fondöteni seçmek de son derece ciddi bir iş. Ayy saçmalıyo muyum neyse :)

Varan 1, Avon Ideal flawless bu fondöten youtube da ya da her hangi ciddi makyaj malzemelerinden anlayan insanların favorileri arasında olduğunu görürsünüz. Benim de favorim ama likit olanı değil, compact olanı. Aslında ikiside harika, cilde son derece farklı bi hava kattığını rahatlıkla söyleyebilirim. Nasıl biliyo musunuz ? Bi parlaklık var ama bu kesinlikle rahatsız edici değil son derece doğal ve sağlıklı bi ışıltı. Aslında sağlıklı ışıltı konusunda çok emin değilim. Bi ışıltı var ama bu simli falan değil hani gençlikte bi yağ fazlası ya da doğal bi parlaklık olur ya onun gibi bişey ve kesinlikle rahatsız edici değil, kesinlikle herkese tavsiye ederim. Ben medium beige olanı kullanıyorum. Alttaki hanım kızımız abla kardeş makyaj severler. Youtube da meşhurlar ve bu snapshot ta orada favori fondötenlerinden bir kare. Ben değilim ben ağzımı asla bu şekilde açmam  :)))













alış veriş

     Bugün aldığım iki üründen bahsetmek istiyorum. Bunlar da cilt bakım ürünleri fiyatlarını inanılmaz ucuza aldım. Nasıl oluyor bilmiyorum ama BİM den 12.90 a aldım. Bunlar Garnier 35 + , son derece yeni ürünlerinden biri Garnier in, özelliği, çay polifenolleri ve elma kök hücresi, ne zamandır elma kök hücreli bi ürün almak istiyodum. Çekirdek almak için girdiğim bim de karşımda görünce dayanamadım. Yaşaran gözlerimle sepete atmam bir oldu. Biraz dramatize etsem de o kadar olcak bugün ilk defa kullandım. Merak eden olur ve sorarsa seve seve nasıl olduğunu yazarım. Günlük nemlendiricisi ve göz kremi ikilisi. Ayrılmaz ikili de diyebiliriz.


28 Mart 2013 Perşembe

başlık

Herkes kozmetik, dermokozmetik, kimyasallar, doğal ürünler, peptidler, renkler, kokular, taşlar şunlar bunlarla kafayı bozmuş durumda, hemen hergün şuradan buradan birilerinin çıkıp ahkam kesmesinden bişeyler hakkında yorum yapmasından sıkıldım :) 9 yaşından beri kozmetik kullanan bi erkek olarak (ilk olarak annemin Almanyadan gelen Elizabeth Arden kremlerini kullanmıştım) benimde bu camiada boy göstermem gerektiği kanısına vardım. İletişimciyim ama bloggerlıkta yeniyim ama çok geçmeden bu işi de çözeceğimi umuyorum, velhasıl kelam bakım sadece aynaya ve kremlerin içindekilere bakmak değil bir bütün bunların hepsini siz değerli takipçilerimle paylaşıcam :) Denediğim ürünleri, kullandığım ya da bildiğim ürünleri paylaşıp harika zaman geçirmeyi umuyorum.

Günümüzde cinsiyet farkı gözetmeden kadınlar ve erkekler daha iyi görünmek daha iyi hissetmek ve hissettirmek istiyorlar. Bunu sanırım çekici olmak adına yapıyorlar, çekicilik demişken geçenlerde okuduğum kitaptan aklımda kalan bir şeyi paylaşmak istiyorum. Çekicilik, kavram olarak yirmibirinci yüzyılda ortaya atılmış bir kavramdır, yani bundan iki yüzyıl önce ya da daha önce kimse kimse hakkında çekici gibi kanılara genel olarak varmazmış. O zamanlarda kişilerin iyilikleri, ahlakları ve bunun gibi özellikleri konuşulur onlar söz konusu olurmuş tabii, göz estetiği her zaman vardır ama çekicilik aslında üzerinde biraz düşünürseniz bu kavramlardan farklı anlamlara geldiğini görebilirsiniz. (Berger, John, Görme Biçimleri)

Neyse, konumuzdan çok da uzaklaşmak istemiyorum, yane bi şekilde bu çarkın içinde hissediyoruz artık kendimizi, yani şahsen ben yüzüme serumumu, nemlendiricimi çoğunluklada gözaltlarıma kapatıcımı sürmeden dışarı çıkmadığıma göre işin felsefesinden çok psikolojisine takılmışım demektir. Ayyy gene konudan uzaklaşıyorum neden bakıma gelemiyorum bi türlü. Her neyse yüz için kullandığım ürünleri ya da önümüzdeki mevsimde kullanılması gerektiğini düşündüğüm ürünleri anlatmaya başlayarak konuya giricem. Bunu da temelden karmaşık olana giderek yapıcam, yani temizliyciler, tonikler, serumlar, göz kremleri, göz serumları güneş korumalar, haftalık maskeler, ve kendi kapacağımız karışımlar olarak sıralamayı düşünmekteyim.

Balkonda otururken bir anda bloğumu ihmal ettiğimi ve hızlı bi giriş yapmam gerektiğini düşündüm. İşe en son aldığım ürünleri sizlerle paylaşarak başlamayı düşünüyorum, bu ürünlerden ilki fenomen olan Garnier BB kremlerin yenileri yani karma ve yağlı ciltler için olanı ve AVON'un gene iddialı serumu ANEW CLINICAL A-F33 line corrector treatment hazır elim değmişken LOREAL revitalift Laser x3 hakkındaki düşüncelerimi de paylaşayım.


GARNIER BB, karma ve yağlı ciltler için olanları.. BB (beauty balm) bazılarının blemish balm demesi tamamen yanlış yorumlamaktan kaynaklanıyo doğrusu beauty balm :) neyse çok eski tarihleri yok, uzak doğu kozmetik firmalarının alameti farikaları, neden oradan çıktığını tahmin etmek çok zor değil, sonuçta doğulu kadınlar güneş ışınlarının daha eğik gelmesi, kültürlerinde beyaz ve pürüzsüz tenin önemi gibi birçok nedenden dolayı pürüzsüz ve doğal olmayı seviyolar, bb kremde aslında tam onların aradıklarına uyuyo hem hafif hemde doğal bi sonuç verdiğini söylemeye gerek bile yok, batıda BB kremleri, Loreal grubun mass market kısmı markası olan GARNIER çıkardı ilk defa, çoğu insanın düşüncesine göre en iyiside belki o, onun dışında Loreal grubun markaları olan La Roche Posay BB çıkardı, Maybelline yani hem Loreal hem de diğer bütün markalar BB çıkardı, Garnier'i bu kadar önemli yapan hem ilk defa batılı anlamda çıkarması hem doğal içerikten bahsediyor olması ki doğal içerik portakal kullanması ve mineral içermesi hepsinden önemlisi de fiyatı oldukça erişilebilir bi düzeyde hele indirim zamanlarını bekleyen biriyseniz. Neyse ürün incelememe geçebilirim :)







Gördüğünüz gibi iki rengini de aldım. Biri açık diğeri orta tonlar için tüp şeklinde bir önceki BB den farklı olarak bu tüpler 40 ml ve daha uzun şekilde, ama bu krem yapısıyla alakalı son derece akışkan ve ince olduğundan az ürünle sağlıklı sonuçlar elde edebilirsiniz. Kolayca emilen neredeyse ciltle birebir uyum sağlayan zaten renkli nemlendirici birebir uyum sağlaması gerekir demeyin sağlamayan daha büyük markaların BB lerini kullandım, biliyorum. Neyse çok açık tenliyseniz light uygun olacaktır ama oldukça koyuysanız medium uygun olacağını düşünmüyorum, çünkü fondötenlerin açıktan ikinci ya da üçüncü rengi gibi düşünün gene çok uyumlu olmayabilir beyaz kalabilir büyük ihtimalle ama bu durumu kendi cildinize göre olan fondötenle karıştırıp kullanabilirsiniz, ayrıca güneş koruma faktörü var spf 18 gibi iyi sayılır ne olsun gene, tabii cildinizi düşünüyosanız bunun çok daha fazlasıyla korumanız gerekir, sonuç olarak BB krem olarak bence gayet iyi, tavsiye eder miyim, ederim fiyatından ürünün uygulaması ve sonucuna kadar geyet iyi.


Gelelim AVON A-F33 serum'a bence Avon'un şimdiye kadar ürettiği cilt bakımı alanındaki en iddialı ürününe, bu ürün birazda dermokozmetik sayılır aslında Avon bu serumu herkesin bildiği ve bizdede eczanelerde satılan neostrata laboratuvarlarıyla birlikte geliştirmiş. Gelelim benim düşüncelerime ben memnun muyum, uzun zamandır kullanıyorum, uzun zaman dediğim yıllardır değil, ama etkisini görebileceğim kadar uzun ama ben sonuçtan pek memnun değilim. Avon ürünlerini sevsemde bu bana pek breaktrught gelmedi.



revitalift lazer x3 yorumlar
Gelelim favori moleküllerimden birine, bakar mısınız, favori molekülüm var :) Neyse Proxylane bu molekül Loreal Laboratuvarlarının bir ürünü yanılmıyosam 2008 gibi çıktı. Bir ağaçtan söğüt ağacından elde edililiyo ve Loreal group'un hemen hemen çoğu markasındaki ürünlerde serumlarda, kremlerde kullanılıyor. Yoğunluk olarak en fazla da Skinceutical' ın ageinterrapter adlı kreminde kullanılıyo, onun dışında garnierde, Armani skin carede, lancome da kullanılıyor. Ben bunlardan Garnier in Türkiyede satılmayan ultra lift serisini kullandım, Loreal in Türkiyede satılan Lazer x3 ünü kullandım. Sonuçlar son derece memnuniyet verici, kesinlikle tavsiye ederim. Cildi toparladığı, tonlandırdığı bir gerçek, gerçi   benim yaşıma uygun olmamasına rağmen kullanıyorum. :) Sırf Proxylane olduğu için kullandığımı söylesem daha doğru olur.